31 Mayıs 2007 Perşembe

İntişar-ı İslâm Tarihi'nden - II

Bir Rus vakanüvisi İstanbul'un düşmesinden bahsederken der ki:
... Konstantin ile selefleri kendilerine bağlı devlet ricalini halkı ezmek için serbest bırakmışlardı. Artık mahkemelerinde adalet, kalblerinde cesaret kalmamıştı. Masumların göz yaşından, kanından, hakimler hazineler depo ediyorlardı...
Bizansın içler acısı durumunu anlattıktan sonra vakanüvis şunları söylüyor:
Alemlerin Rabb'i, - askerleri savaşmaktan sevinç duyan, kadıları adaletle iş gören ve buna ihanet etmeyen- Sultan II. Mehmet'i meydana çıkardı.
Bu son cümledeki medh, daima Osmanlı'nın zulümlerinden bahseden ve bu durumu protesto için kendilerinde bir salahiyet bulan bir siyasi neslin kulaklarında pek acaib bir şekilde çınlasa gerektir. Fakat bu gerçek, bütün muasır tarihçilerin açık ve sayısız şehadetleriyle sabit olmuştur.

İntişar-ı İslâm Tarihi, sahife 157

29 Mayıs 2007 Salı

İntişar-ı İslâm Tarihi'nden - I

Halife Hazreti Ömer zamanında, " İslâm ordularını geri püskürtmek için imparator İrakliyüs büyük bir ordu meydana getirmişti. Bunun bir neticesi olarak Müslümanlar da beklenen çarpışmaya bütün gayretlerini seferber ederek hazırlanmışlardı. Bu münasebetle İslâm kumandanı Ebû Ubeyde, Suriye'deki fethedilmiş olan yerlerin valilerine gönderdiği talimatta tahsil edilmiş ne kadar cizye varsa, ödeyenlere geri verilmesini emretmiş ve halka hitaben yazdığı bir yazıda bu meseleye dair şu açıklamada bulunmuştu:
Büyük bir düşman kuvvetinin bize karşı ilerlediğini haber aldığımızdan ödediğiniz cizyeleri size geri veriyoruz. Aramızdaki mukaveleye göre bu vergi karşılığında sizi himaye edecektik. Fakat şimdiki durumda bu himayeyi sağlama bizim kudretimizin dışına çıkmak üzere olduğundan sizden aldığımız paranın hepsini geri veriyoruz.
Bu talimat gereğince devletin kasasından büyük bir miktar para halka ödendi. Bundan dolayı Hıristiyanlar:
Allah sizi bize hâkim kılsın ve Romalılar üzerine de muzaffer eylesin. Eğer sizin yerinizde Romalılar olsaydı bize bir şey iade etmek şöyle dursun elimizde ne var ne yok hepsini alırlardı.
diyerek İslâm kumandanlarının başarıları için dualar eylemişlerdir."

İntişar-ı İslâm Tarihi, sahife 74

İntişar-ı İslâm Tarihi

Thomas Walker Arnold (1864-1930) tarafından yazılan "The preaching of Islam : a history of the propagation of the Muslim faith " kitabı Türkçeye "İntişar-ı İslâm Tarihi" olarak çevrilmiştir.

Yazar, İslâmiyetin başlangıçtan yakın zamana kadar nasıl yayıldığını vesikaları ile ilmî bir uslub ile kaleme almıştır.

İçindekiler

- İslâmın bir mübeşşiri sıfarı ile Hz. Muhammed'in Hayatı
- Batı Asyada hıristiyanlar arasında İslâmiyetin yayılması
- Afrika'daki hıristiyan milletler arasında
İslâmiyetin yayılması
- İspanya hıristiyanları
arasında İslâmiyetin yayılması
- Avrupa'da türkler idaresindeki hıristiyanlar arasında
arasında İslâmiyetin yayılması
- İran ve orta asya'da
İslâmın yayılması
- Moğallar ve tatarlar arasında
arasında İslâmiyetin yayılması
- Hindistan'da
İslâmiyetin yayılması
- Çinde
İslâmiyetin yayılması
- Afrika'da
İslâmiyetin yayılması
- Maleya takımadalarında
İslâmiyetin yayılması

Kitapta dikkatimi celb eden yerlerden alıntılar yapacağım.


Yazarın dediği üzere
.... , İslâm kılıcının Müsliman olmada bir âmil olduğu hakkında genel olarak câri olan nazariyelerin hiç de kabul edilemiyeceği açığa çıkar.