Bilgi çağında yoğun bir kullanım sahası bulan kriptolojinin ne olduğunu bilmeyen yoktur herhalde... TDK Sözlüğünde "Gizli yazılar, şifreli belgeler bilimi veya incelemesi" olarak tanımlanan kriptoloji, günlük hayatımızın bir çok safhasında bizlerin bilgi güvenliğini sağlıyor.
Şimdi biraz geçmişe gidelim. Kriptolojinin kökleri çok eski devirlere dayanmaktadır. David Kahn, meşhur kriptoloji tarihinde, “Kriptoloji Araplar arasında doğdu”[1] demektedir. Bu konuyu, Prof. Dr. İbrahim A. El-Kadi [2] "Origins of Cryptology: The Arab Contributions (Kriptolojinin Kökenleri: Arapların Katkısı)" isimli makalesinde detaylı olarak ele almaktadır. Makalenin özetinde şunlar yazmaktadır[3]:
Yakın zamanda keşfedilen eski yazmalar kriptolojinin kökeninin ve Arapların katkısının, evvelce sanılandan daha eski ve daha yoğun olduğunu göstermektedir. Avrupa dillerindeki ‘cipher’ kelimesi Arapça sifr kelimesinden gelmektedir. Kriptoloji üzerine bilinen en eski kitabın yazarı olan IX. Yüzyıl Arap bilim adamı el-Kindî kendisinden 300 yıl öncesine atıfta bulunmaktadır. Bu makale yeni keşfedilen el-Kindî, İbn Adlân ve İbn ed-Dureyhim’in kitaplarını esas alarak bazı Arap kriptolojicilerin özel katkılarının altını çizmektedir. Arap kriptolojisinin ortaya çıkışı ve ilerlemesinin arkasındaki faktörler tartışılmıştır. Makalede bildirilen keşifler kriptoloji tarihinin sınırlarını yaklaşık 500 yıl daha geriye çekmektedir.
[2] 1984 senesinde Standford Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinden doktorasını alan El-Kadi, haberleşme sahasında çalışmaktadır.
[3] Ibrahim A. Al-Kadit, "Origins of Cryptology: The Arab Contributions", Cryptologia, Cild:16, Sayı:2, sayfa 97-126, 1992.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder