Astronomi tarihi sahasında mühim çalışmalar yapmış olan David A. King‘in Ekmeleddin İhsanoğlu ve arkadaşlarının neşrettiği Osmanlı astronomi literatürü tarihi ve Osmanlı matematik literatürü tarihi eserlerinin tanıtım yazısının [1] son paragrafını tercüme ederek aktarıyorum:
“Uluslararası seviyede ciddi bir akademik çalışmayla hazırlanan bu cildlerin belki en ürkütücü yanı, yazarların lokal bir tehdit altında yaşamalarıydı. Artık bu tehdit tesirini gösterdi. Ekmeleddin İhsanoğlu yönetiminde ve uluslararası camiada Osmanlı bilim tarihi sahasında meşhur olan İstanbul Üniversitesi’nin Bilim Tarihi Bölümü rektör Kemal Alemdaroğlu tarafından 1999 senesinde kapatıldı. Diğer iddialarına ilaveten Alemdaroğlu şunu da söylüyordu: 'Osmanlı çağdışı olduğundan, Modern Türkler Osmanlı bilimini çalışmamalıdır'. Eğer ihtiyaç varsa, inceleme altındaki bu cildler, Alemdaroğlu’nun kısa görüşlülüğünün delilidir. Bu cildler aynı zamanda, İhsanoğlu ve meslektaşlarının anlayış ve azimlerine çok büyük bir takdirdir. Alemdaroğlu ister hoşlansın ister hoşlanmasın, Onlar nihayetinde Osmanlı bilimini daha açık perspektife koyacak bir takım çalışmalara öncülük edeceklerdir.”
Feza Günergun'un İstanbul Üniversitesi'nde Bilim Tarihi'nin kurumsallaşmasını anlattığı makalede, bölümün kapatılmasını şöyle değerlendirmektedir [2]:
“Bilim Tarihi Lisans Programı’nın kapatılmasının Türkiye’ye ne fayda sağladığını ve her sene 30 kadar öğrenciyi bilim tarihi konusunda öğrenim görmek üzere üniversiteye kabul etmenin lüzumsuz görülmesini anlamak mümkün değildir. Eğer sorun, mezun olduklarında bunların iş bulamamaları ise, Türkiye üniversitelerinin başka birçok dalından mezun olan birçok genç, iş bulmakta zorlanmaktadır. Diğer taraftan, bilim tarihi lisans programını yürütmenin üniversite bütçesindeki payı, diğer tıp ve fen dallarının paylarıyla kıyas kabul etmeyecek kadar düşüktür. Dolayısıyla üniversiteye ekonomik sıkıntı getiren bir program değildir. Programın kapatılması demek, tekrar açılmayacağı anlamına gelmemektedir. Hatta Türkiye’de, bilim tarihi eğitiminin yalnızca üniversite düzeyinde sınırlı bir gruba verilmesinin yanında, orta öğretimde de, bir zamanlar olduğu gibi, bilim tarihi derslerin açılması faydalıdır. Bunlar, eğer bilinçli öğretmenler tarafından ve ilgi çekici, ezbere dayanmayan, tarih ile bilimsel bilgi üretimi arasındaki ilişkiyi başarılı bir şekilde sunan kitaplar yardımıyla verilirse, genç nüfusun en azından bir kısmını bilime, bilimsel araştırmaya, bilimsel düşünmeye yönlendirmek mümkün olabilir. Bilim Tarihi, bilimin, “formül ezberleyerek problem çözmek”ten farklı, “yeni bilgi üretme” süreci olduğunu öğretebilir, bunu özendirebilir. Dolayısıyla bilim tarihi, Türkiye gibi, bilimi gündeme getirmeye ihtiyacı olan ülkeler için faydalı bir araç olabilir.
Bazı Türk fen bilimcilerinin “Türkiye’de bilim yapılmış mı ki bilim tarihi araştırılsın, okutulsun?”görüşü doğrultusunda Türkiye’de bilim tarihi konusunda yapılacak çalışmaları ve eğitimi gereksiz görmek de, çok dar bir anlayışının ürünüdür ve bilim tarihi araştırmalarının geniş sınırlarını bilmemekten kaynaklanmaktadır. Zira bugün, dünya üniversitelerinde yapılan bilim tarihi çalışmaları, bilimin belli bir dalındaki çalışmaları ortaya koymak ve incelemekle sınırlı değildir. Bilim üretilen ortamı ve bilimin hangi şartlarda, nerede ve nasıl üretildiği, veya niçin üretilemediği, bilimsel gelişmeye katkıda bulunan veya engelleyen faktörleri vb. konuları da içermektedir. Özellikle sonyıllarda yapılan çalışmalar, antik çağlardan ziyade yakın dönem bilimsel çalışmaları etkileyen faktörleri, ülkelerarası bilim transferinin etkilerini incelemektedir. Batı üniversitelerinde Bilim Tarihi bölümleri olmadığı ve bu üniversitelerin Bilim Tarihi Lisans Diploması vermediği şeklindeki iddialarda doğru değildir. Amerika Birleşik Devletleri’nde 17, İngiltere ve Yunanistan’da birer üniversite bu diplomayı vermektedir.”
[2000-2009 yılları arasında felsefe bölümü bünyesinde anabilim dalı olarak faaliyet gösteren Bilim Tarihi 2010 senesinde bölüm statüsüne geçmiştir.]
Referanslar
[1] David A. King, Review, Isis, vol. 92, no. 2, 2001, s. 357-359.
[2] Feza Günergun, "İstanbul Üniversitesi’nde Bilim Tarihi’nin Kurumsallaşması: Araştırmalar ve Eğitim Programları (1984-2004)", Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, Cilt 2, Sayı 4, 2004, s. 547-580. Makalenin pdf halini buradan indirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder