1 Kasım 2007 Perşembe

"Batı ve Dünya"

Arnold Joseph Toynbee'nin "The West and the World" kitabında, Rusya, İslam dünyası, Hindistan ve uzak Doğu'nun Batı ile yaşamış olduğu tecrübeler ele alınmaktadır. Kitaptan bazı alıntılar:

Batı'da, elbette, yanlış ve şüphelerle beslenen bir çok ideal ve kurum var; milliyetçiliğimiz gibi mesela. Türkler ve onlarla birlikte bir çok Müslüman halk bu fikirden diğer Batı halklarına nazaran daha kötü etkilenmiştir.
...
Ve ümit edilmeliki, her ne pahasına olursa olsun, İslam dünyasında yer alan, bu Batı kaynaklı siyasi hastalığın yayılması, geleneksel İslam birliği inancının gücüyle etkisiz hale getirilecektir.

Biri kendi geleneksel teknolojisini terk ederek yabancı bir teknolojiye adapte oluyorsa, hayatın teknolojik boyutundaki bu değişiklik, sadece bu boyutla sınırlı kalmayıp, tüm geleneksel kültürü değiştirene kadar devam edecek ve yabancı kültür, yabancı teknolojinin girdiği kültürel savunma alanında oluşturulan boşluklardan yavaş yavaş girerek tamamıyla içeri girmeyi başaracaktır.


Batı, Uzak Doğu halkına Batı hayat tarzını, din ve teknolojisiyle birlikte bir bütün olarak vermek istedi ve bu atak sonuç getirmedi. Oyunun ikinci bölümünde ise şunu gördük; Batı, aynı Uzak Doğu halkına, Batı medeniyetinden dinin içerisinden çıkartıldığı ve din yerine teknolojinin merkezi unsur yapıldığı, seküler bir kısım sunmuştur. 17. yüzyılın sonlarında bizim medeniyetimizin dini esaslarından ayrılmış olan bu teknolojik parça, zamanla din dahil teknolojisi ve herşeyiyle bir bütün halinde Batı hayat tarzını daha önce reddetmiş olan Uzak Doğu'ya nüfus etmeyi başarmıştır.

Batı hedefine ulaşmak için yılmamış ve her seferinde farklı senaryolarla dünyanın karşısına çıkmıştır. Batı kendi gibi olmayan herşeyi silip yerine kendi benliklerini kazımak istemiştir. Bugün bu, masum bir oyuncak gibi gözüken teknoloji ile yapılmaktadır. Bakalım yarın önümüze neler gelecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder