Zeki Tez'in Bilim ve Teknikte Ortaçağ Müslümanları adlı kitabını okudum. Yazarın İslam biliminin düşüşü ile alakalı düşüncesine katılmak kolay değil.
Yazarın İslam biliminin düşüşü üzerindeki görüşlerinde, batılı bilim tarihçilerindeki kısa görüşlü yaklaşımlarının etkisi açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle İslam biliminin yükselmesini engelleyen önemli bir etkenin İmam Gazali olduğunu savunması bunun en açık delilidir (sayfa 64,198). Ayrıca yazar, İmam Gazali'nin bilime bakışını göstermek için Kimya-i Saadet'den ilginç bir alıntı yapmıştır. Aynen aktarıyorum:
Kimya-yı Saadet adlı kitabında el-Gazali, tek sayıların şeriata göre kutsal olduğunu ve büyük abdestten sonra temizlenirken ("istinca ederken") tek sayıda taş (yani bir, üç, beş vb) kullanmak gerektiğini, çift sayıda taş kullanmanın günah sayılacağını söyler. Tek sayıya göre iş görme göreneğinin de Tanrı'nın tek olmasından çıktığını belirtir 57
(57) İ. Arsel, Şeriatçılar Kendi Kaynaklarını Bilmiyor, 2000'e Doğru, 3:12, 54-55, 1989
Verilen örneğin bilim tarihi açısından önemini açıkçası anlayamadım. Her biri birer dogma olarak görülüp kabul edilmesi beklenen dinî hükümlerdeki ifade ile bilim arasında ne gibi bir çelişki olabilir ki?
Ayrıca, bir ilmi eserde olabilecek en kötü şey, bilgiye doğrudan değil de dolaylı yoldan ulaşıp, bu bilgi üzerinde hiçbir kritik yapmadan, oradaki yanlışları kullanmaktır. Bu ilmi bir yaklaşım değildir. Yukarıdaki alıntıda bunu açıkça görmekteyiz. Kimya-i Saadet türkçeye çevrilmiş ve bir çok yayınevi tarafından basılmıştır. Kimya-i Saadet kitabının istinca faslında "Kullandığı taşların sayısının tek olmasına dikkat eder." denmektedir. Teke uymak ise müstehaptır. Yani uyulmaması günah değildir.
Bu kadarcık mesele bu kadar uzatılır mı diyebilirsiniz. Ancak, bir eser yazılırken aktarılan bilgiler yanlı(ş) olursa, bu bilgiler üzerine inşa edilen yorumun da yanlı(ş) olacağı aşikardır.
İmam Gazali'nin İslam bilimi üzerindeki tesirini daha detaylı olarak ele alacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder