İslam medeniyetindeki astronomi literatüründe önemli bir tür de zîc olarak isimlendirilen elkitaplarıdır. Zîc kelimesi (Arapça çoğulu ezyâc, zîcât ve ziyace) Arapça’ya Farsça’dan geçmiştir (Farsça’da tel, şerit manasındadır). Ortaçağ Latince’sinde zich veya zîcin marife hali olan ez-zîc’den esinlenilerek ezich olarak kullanılmıştır [1].
Zîcler, güneş, ay ve gezegenlerin pozisyonlarını içeren tabloları ihtiva ederler. Bu elkitapları genellikle trigonometrik tabloları, ayın görülebilirlik ve namaz vakitleri tabloları, coğrafî tabloları, yıldızların pozisyonlarını gösteren tabloları da içermektedir. Bazen de teori ispatları ve açıklamaları, tabloların hesaplanmasında esas alınan gözlem raporları muhtevaya dahil edilmiştir. Bir zîc yaklaşık 150-200 sayfa arasındadır [1, 2].
İslam dünyasında en çok kullanılan zîcler, Ebu’l-Vefâ Buzcânî, el-Bettânî, İbn Yûnus, Nasîruddin Tûsî ve İbnü’ş-Şâtir’in zîcleridir. Uluğ Bey’in Zîc-i Hâkânî ya da Zîc-i Gürganî adıyla meşhur zîci, XV. asırdan sonra en çok kullanılan zîc olma niteliğini kazanmıştır [3]. Uluğ Bey'in bu zîci 1665 tarihinde Oxford'da izahlı bir şekilde Latice'ye tercüme edilerek neşredilmiştir [4].
Referanslar
[1] E.S. Kennedy, A Survey of Islamic Astronomical Tables, 1956, s. 2-3.
[2] Mohammad Bagheri, Books I and IV of Kûshyâr Ibn Labbân’s Jâmi’ Zîj: An Arabic Astronomical Handbook by an Eleventh-Century Iranian Scholar, 2006, s. X.
[3] Cevat İzgi, Osmanlı Medreselerinde İlm, Cild 1, İstanbul, 1997, s. 413.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder