Batılıların Doğu medeniyetlerini özellikle İslam'ı ve İslam medeniyetini araştırmaya başlamaları çok eskilere dayanıyor. Şarkiyatçılığın bir çok sebepleri vardır. Bunları, Prof. Dr. Mustafa Es-Sıbai "Müsteşrikler ve Hedefleri" kitabında şöyle sıralıyor:
- Dini Sebepler: Şarkiyatçılık rahiplerle başlamıştır. Bunların gayeleri, İslam'ın etrafında şüphe toplayarak, hakikatleri değiştirerek, rahiplerin tesirleri altında kalan milletlere, İslam'ın bu kadar yayılmaya değmez bir din olduğunu , Müslümanların gaddar, hırsız ve kan dökmeyi seven bir topluluk olduğunu göstermekti. Rahipler, Modern medeniyetin, Hristiyanlığın itikad esaslarını zedelediğini, din adamlardan alınan fikirlerin artık şüphe ile karşılandığını müşahade edince, batılıların dikkatini Hristiyan dininin esaslarından ve kitaplarından başka tarafa çekmek için, İslam'a karşı hücumlarını arttırmaktan daha iyi bir yol bulamamışlardır. Rahipler, ilk İslami fetihlerin, haçlı savaşlarının ve bilahare Osmanlıların Avrupalılara hissettirdikleri İslam'ın kuvvet, azamet ve yüksek medeniyetinden dolayı Müslümanlara karşı kin hissini arttırmak içim İslamî sahadaki çalışmalarını arttırdılar.
- Sömürgecilik: Batılılar, Haçlı savaşları sonucunda yenilgiye uğramış olsalarda, İslam memleketlerini işgal etme sevdasından vazgeçmemişlerdir. Bu memleketlerde yaşayan Müslüman milletlerin kuvvetli taraflarını öğrenip zayıflatmak ve zaaf noktalarını öğrenip istifade etmek için, inanç, gelenek ve görenekler, tabii kaynakları araştırmaya başlamışlardır.
- Ticari Sebep: Şarkiyatçılığın maddi tarafında, Batılılar ticari faaliyetlerde bulunmak ve kendi mallarını yüksek kârlarla satmak bulunuyordu.
- Siyasi Sebep: İslam memleketlerinde açılan konsolosluklar için yetişmiş o bölgenin dilini - çoğunlukla Arapça - ve kültürünü bilen insanlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu sayede bölge üzerinde bilgi sahibi olan Batılı yöneticiler yerel yöneticiler üzerinde nüfuz elde etmişler ve Müslüman ülkeleri birbirlerine düşürmüşlerdir.
- İlmi Sebep: Şarkiyatçıların çok az bir kısmı, bu işi şark medeniyetlerini, dinlerini, kültürlerini ve dinlerini öğrenmek için yapmışlardı. Bundan dolayı, çalışmalarında art niyetli araştırmacılara nazaran daha az hataya düşmüşlerdir. Nitekim bunların içerisinde İslamiyeti kabul edenler de vardır.