29 Mayıs 2011 Pazar

"İlmin değeri"

İmâmü'n-nühât (nahiv alimlerinin imamı) diye tanınan Fars asıllı Abdülkâhir el-Cürcânî (v. 471/1078) Delâilü'l-İ'câz adlı kitabının başında ilmin değerini şu sözler ile ifade ediyor [1]:

.. şeref adına ne varsa yolu ilimden geçer, hayır namına ne varsa ilmin rehberliği ile elde edilir. Bütün meziyetlerin tepe noktasında ilim vardır. Kıvanca vesile olan her şeyin eksiksizliği ve doğruluğu ilim ile bilinir. Bütün iyiliklerin anahtarı ilimdir. Övülmeye değer olan her şey nûrunu ilimden alır. O, bütün arkadaşlar yüz çevirdiğinde vefalı davranan tek dosttur; nasihat edenler güvenilmez olduğundan tek güvencedir.

İlim olmasa insan, hayvandan sadece dış görünüşü ve fizikî yapısıyla ayrılırdı, erdem vasıflarını kazanmaya bir yol bulamazdı, hiçbir iyilik vasfına layık olamazdı. Çünkü biz, erdem vasıflarını fiillerimizle kazanırız. Fiil ise kudret olmadan gerçekleşmez. Biz, ilimden kaynaklanmaksızın ve üzerinde ilmin eserini taşımaksızın sahibine zînet olan ve erdemli olmamızı gerektiren hiçbir fiil görmedik. İlmi rehber ve önder edinip ardınca yürümeden, sevk ve idaresini ilmin eline vermeden sahibini yücelten ve övgüye değer kılan bir kudret de görmedik. Şu halde bütün erdemler, sahip oldukları nitelik ve isimleri ilme borçludur. (Varsayalım ki) bir erdem, özünde ilmi barındırmıyorsa veya onun emrine uymamak ve peşine takılmamak için direniyorsa kınanmaya ve sahibi için kusur olmaya ondan layık bir nitelik bulunmaz.

Yukarıda Delâilü'l-İ'câz'dan iktibas edilen kısım sanki Hz. Peygamberin şu hadîs-i şeriflerinin tefsiri [2]:

Uğdu 'âlimen ev müte'allimen ev müstemi'an ev muhibben ve lâ tekuni'l-hâmise fe tehlike (Ya âlim ol, ya talebe ol, ya dinleyen ol, ya da ilmi seven ol! Beşincisi (yani câhil) olma, helâk olursun)


Referanslar:

[1] Abdülkâhir el-Cürcânî, Delâilü'l-İ'câz (Sözdizimi ve Anlambilim), Trc. Osman Güman, İstanbul, 2008, s. 16.

[2] Ahmed el-Haşîmî, Muhtâru'l-ehadîsi'n-nebeviyye, Beyrut, ?, 203. hadîs-i şerif. Bu hadîs-i şerif çeşitli varyantlar ile İbn Abdilberr'in Cami Beyânü'l-ilm kitabında, Beyhakî'nin el-Medhal kitabında ve İmam Buharî'nin Târihü'l-Kebîr kitabında geçmektedir.