30 Temmuz 2023 Pazar

Osmanlı Cemiyetinde Eşitlik

Mekteb-i Harbiye'yi ziyaret eden İngiliz şâir ve roman yazarı Pardoe (1806-1862) şunları yazar [1]:

"Müessesede vazifeli her muallim, her zâbit bizi selamlayıp grubumuza katılmıştı. Bunlar arasında göze çarpanlardan biri de istihkâm muallimiydi. Melez olmasının yanı sıra, görme talihsizliğine uğradığım en korkunç şaşılık ondaydı. Muhafız yüzbaşısı ise çok şişman ve kibirli bir zenciydi. Zenci zabitler ve neferler Türkiye'de oldukça yaygın; burada bir insanın ten rengi, hizmetlerinden istifade etmeye bir mani teşkil etmediği gibi, onu mükafatsız bırakmanın da bahanesi değil."
"... every Professor and Officer connected with the Institution having made his bow, and joined the party. And not the least conspicuous of the number was the Professor of Fortification, who, besides being a Creole, had one of the most frightful and resolute squints I ever had the misfortune to meet with; and the Captain of the Guard, a very corpulent and consequential negro. Black officers and soldiers are, however, common in Turkey, where a man's colour is never construed into an objection to profit by his services, nor an excuse for leaving them unrewarded." [2]


Referanslar

[1] Julia Pardoe, Sultanlar Şehri İstanbul, Trc. M. Banu Büyükkal, İstanbul, 2010, s. 145. 

[2] Miss Pardoe, The City of the Sultan, and Domestic Manners of the Turks: With a Steam Voyage Up the Danube, London, 1837, cild I, s. 203. Kitabın orijinaline buradan (cild-I, cild-II) ulaşılabilir.

Necâib-i Kur'aniyye - Mukâvelât Muharrirliği (Noterlik)

Bereketzâde İsmail Hakkı (1851-1918), şahit olduğu hâdiselere tepkisiz kalmayan Osmanlı son devir münevverlerindendir. İlme olan merakı, Dâru'l-Funûn mezunu Bereketzâde'yi, devrin meşhur âlimlerinden istifadeye sevketti. Tefsir, kelâm, fıkıh, edebiyat ve hâtırat sahalarında eserler kaleme aldı. Baş müdde'i-yi umumi (başsavcılık) vazifesinde bulundu. 

Bu yazıda Necâib-i Kur'aniyye kitabı ele alınacaktır. Kitapta mevzu edindiği âyet-i kerîmelerin izahında, tefsir, fıkıh, kelâm, tasavvuf ve diğer ilimlere dair kitaplardan iktibaslar yapmaktadır. Bu, müellifin mahfuzatının genişliğine işaret etmesi cihetiyle manidardır.


Bereketzâde, Fransızca tahsil eden talebelerin ellerinde Hazret-i Peygamber'i ve Kuran-ı kerimi tahkir eden Fransızca bir risale görmesi üzerine bu eseri kaleme almıştır. Mukaddimenin âhirinde şunları yazmaktadır:

Bu misillü âsarı mutâla'a eden şebab-ı ümmete muhteviyat-ı kudsiye-i furkaniye hakkında bir âyine-i hakâike nemâ olmak üzere Kitabullah'dan, o efkâr ve kulûbda îkân ve itminan, itâat ve irtibât, başka bir te'sir ve hâlet, câzibedâr bir neşve ve halâvet hâsıl iden mu'cize-i bahre-i bâkiyeden bazı âyât-ı celîleyi teberrüken bir yerde cem' etdim ve her âyatın zîrine meal-i münifini şerh ve tefsir suretiyle nakl etdikten sonra makama münasib bazı tafsilat dahî ilave eyledim. Bu vech ile husûle gelen enmuzec Necâib-i Kur'aniyye tevsim kılındı. Bu mirat-ı mecelle içinde ümid ederim ki âdâb ve kavâid-i İslâmiyenin bir çok safâhatı temâşâ olunur. Din-i mubîn-i  İslâm insanları hangi semte irşâd edermiş ta'yin eder. 27 Ramazan 1320 Bereketzâde İsmail Hakkı.


Mukâvelât muharrirliği (noterlik) hakkında kitapta geçen kısım [1]:

Âyet-i müdayene [Sûre-i Bakara, 282. âyet-i kerime] üzerine teferru' olunarak âlem-i İslamda pek mühim bir vazife ihdas olunmuşdur ki o da fî yevminâ hazâ mukâvelât muharrirliği denilen memuriyetdir. Vaktiyle memuriyet-i mezkureye hidmet ve bu hidmeti ifâ edene "adl" ve cem'inede "udûl" denir idi. Müfred ve cemi' olarak "küttâb-ı vesâik" dahi ıtlak olunur. Bu iki tesmiyenin ikisi de "ve'l-yektüb beyneküm kâtibün bi'l-adli" [aranızda adl ile muttasıf bir kâtib yazsın] kavl-i  şerifinden ahz olunmuştur. Birinci tesmiyede adle, ikincisinde kâtibe nazar edilmiş.



Referanslar

[1] Bereketzâde İsmail Hakkı, Necâib-i Kur'aniyye, Tevsî-i Tıbâ'at Matbaası, 1331, s.87