Muallim Cevdet'in kütüphanesinden bir mahtut (yazma) eserin sayfalarını karıştırırken tesadüf ettiğim sayfada Sultan Süleyman'dan Ebüssuûd Efendi'ye bir mektup bulunmaktaydı. Bu mektubun biraz farklı versiyonunun latinizesini görmüştüm ama Osmanlıca halini ilk defa görüyordum.
Kaziyye Merhum Sultan Süleyman Han aleyhi'r-rahme ve'l-ğufrân Sigetvar seferine gitdikde Niş nâm kasabadan merhum Ebussuud Efendi'ye irsâl buyurdukları muhabbetnâmedir:
Halde haldaşım, sinde sindaşım, âhiret karındaşım, tarîk-i hakda yoldaşım Molla Ebüssuûd Efendi Hazretlerine
Duâyı bî-had iblâğından sonra nedir hâliniz ve nice mizâc-ı lâzimü'l-imtizâcınız? Hazret hızâne-i hafiyyesinden kemâl-i kuvvet, nihâyet-i selâmet müyesser eyliye.
Bi-mennihi ve keremihi, lütuflarından niyaz olunur ki evkat-ı mübârekede, bu muhlislerin kalb-i şeriflerinden ihrâc ve iz'âc etmiyeler. Olakim küffâr hâksâr [perişan] münhezim [bozguna uğramış] ve mükedder ve asâkir-i İslâm umumen mansur ve muzaffer olub rızaullaha muvâfık ola.
ed-Du'â sümme'd-du'â, bende-i Hudâ Süleyman Hân-ı bî-riyâ
Çok latif.Çeviriniz için teşekkürler.
YanıtlaSil