18 Temmuz 2024 Perşembe

Sosyal medyada “İlim talebesine” tuzak!

İlim talebesi ihtisas yaptıkça belli meselelerde diğer insanlardan temayüz eder ve farklılaşır. Bu farklılaşma, talebede bir itimat-ı nefs hasıl edebilir. Bu, biraz da birşeyler öğrenmiş olmanın verdiği bir hissin neticesidir. Bundan ancak ilmin gayesini anlamış olup ilimde belli bir merhale kat edenler kurtulabilir. 

Şimdi gelelim sosyal medyaya. Sosyal medya bir ilim talebesine nasıl ve ne tür tuzaklar kuruyor? Bu neden pek fark edilmiyor ve neredeyse bir hastalığa dönüşüyor? Çaresi nedir?

Bu mecralardayken israf edilen zamanın zararı aşikâr. Ancak, belki bundan daha da tehlikeli bir mesele var: Öğrendikleri ile diğer insanlara faydalı olmak için, Twitter, Youtube veya buna benzer mecralarda faaliyet göstermek. Bunda ne gibi bir tuzak/tehlike var? Aslında problem yeni değil. Burada tarihte de muhtelif hadiselerde çok defa görüldüğü gibi kitlelerin psikolojisi ortaya çıkıyor. 

Kitle mevzubahis olduğunda, akıl değil budalalık devrededir [1]. Kitle, kendini oluşturan fertlerden akılca geridedir. Ancak, kitlenin hissettikleri ve bu hislerin tahrik ettiği fiiller, kitlenin ne şekilde şartlandığına bağlıdır [2]. Hipnoz olmuş biri gibi artık fiillerinin de farkında olmayabilir [3]. 

Tüm bunlar dikkate alındığında, kitlenin ayırt edici hususiyetleri olarak şunlar sayılabilir: “fevrilik, asabiyet, akıl yürütmedeki kabiliyetsizlik, muhakeme ve tenkit eksikliği, hislerin aşırılaştırılması” [4].

İşte ilim talebesi, sosyal medyada elde ettiği takipçiler ile bir kitle haline gelebilmektedir. Ne yazık ki, ilme ve o ilmin hasıl edeceği vakara göre hareket etmek yerine kitlenin/güruhun sevk ve idaresine girer ve böylece bir kitle insanı olur. 

Kitle insanı ise kendini mükemmel kabul eder. Ancak bu kabulü, mağrur olması sebebiyledir; boş gururdan doğar. Kitledekilere ihtiyacı vardır ve onlardan kendisi hakkında söylenmesini istediği fikirlerin desteklenmesini bekler [5]. 

Kitlenin kendinden olmayana karşı tavrı da serttir; öldüresiye nefret eder [6]. Kendini muktedir hissettiğinde, yapabileceği tek şey linçtir [7].  

İlim talebesi, “açmadan solmaması” için, kitlenin sevk ve idaresine girmemelidir!


Referanslar 

[1] Gustave Le Bon, Kitleler Psikolojisi, trc. Elif Kanur, İstanbul, 2021, s. 32.

[2] a.g.e., s. 36.

[3] a.g.e., s. 34.

[4] a.g.e., s. 37.

[5] José Ortega y Gasset, Kütlelerin İsyanı, trc. Nejat Muallimoğlu, İstanbul, 2016, s. 72.

[6] a.g.e., s. 79.

[7] a.g.e., s. 118.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder